BELGELERLE HÂMİDELİ (ŞARKÎ) KARA AĞAC'ı ARMUDLU KÖYÜ TARİHİ
(1475’ten 1842’ye)
Hazırlayan: Bekir YALÇINKAYA
Araştırmacı Gazeteci Yazar Şair
Ankara Yerel Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Genel Sekreteri
A-Şarkî Kara Ağac Hakkında
Hâmid Livâsı’nda Türkmen Soyumuz’un gelip yerleştiği ve barındığı bölgeler içinde vukuubulan Miryeokefalon Savaşı, kendine has ve hasletkâr bir özellik taşır. Yalvac, Eğirdir ve Kara Ağac ekseninde Malazgirt’ten sonra burada açılan 2. Kapı, Anadolu’da Bizans mallığının umudlarına tarihler boyunca ilelebet sed çekecektir.
Bölgedeki Beyşehir Gölü, İlhanlı Beğlerbeği Emir Çoban’ın oğlu Demirtaş’ın eliyle, Eşrefoğulları’nın Hâkimi Süleyman Bey’i boğmak suretiyle bu beyliğin hükmünü kaybettiren bir med-cezir merkezidir. (1)
Kubad-ı Âbâd, Yenişar’da Bademlü’nün ‘Dünya Cenneti’ sıfatıyla Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad’ın kâh istirahat, kâh Karamanoğulları’nın belâlarından sığınma mekânı olan bir tahkimli saraydır.
Eğirdir akıllı, silâhşör ve iradeli bir Bey olan Hâmid’in açtığı Uluborlu Merkez yolundan, bir asır boyunca yol alıp Bizans Küffarı’na yol vermeyen bir Feleküddin neslin beylik vazifesi sürdürdüğü muazzam bir kaledir.
..Ve tarihini öncelikli ele alacağımız Doğu’nun Kutsal Kara’lı Ağac’ı olan Şarkî Kara Ağac, başına gelen ve gelecek olan musibetlerden kurtulmak adına Osmanlı Sultanı I. Murad Han’a satılışına Neşrî’nin: “Ben ol ahdun üzerin tururın didi. Pes Ak-Şehir’i ve Beğ-Şehri’ni ve Yalavac’ı ve Kara Ağac’ı ve Isparda’yı, bu altı pare şehri şer’i mekdupla satubazar itdiler” diyerek not düştüğü Söğüd gölgesinde huzur bulan bir nefsihaneler beldesidir. İşte bu çağların içinden gelen Neâpolis evvelli Kara Ağac; Anadolu şehirleri içinde, en evvel tarihi itibariyle ilk defa Büyük İskender’in M.Ö. 334 yıllarında gerçekleştirdiği Doğu Seferi’nin ardından ticaret şehri olarak kurulmuş bir şehirdir. Neâpolis, yani Yenişehir adıyla iskân olunan Zengibar Köyü’nün zirvesindeki 1181 rakımlı ilk dağ ve yamaç şehrini kuranlar ise (2) M.Ö. 3020 senesinde Asya’dan göç ederek Anamas Dağı’nın Gelendost tarafına nazır 2100 metre yüksekliğindeki (3) alanda Başkent Massalar şehrinin de kurucuları olan Massalar, yani Luviler’dir. Neâpolis’in önemli diğer antik emarelerinden birisi de Kızıldağ mevkîindeki Silindi şeklinde yanlış telâffuz ettiğimiz Selendi’dir. Selendi; Neâpolis devri itibariyle Sallı Massalar’ın şehri Salında demek olup Selendi adı ise Kara Ağac’a yerleşen Türkmenler tarafından XV. Asırdan itibaren kullanılan ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) kaynaklarında Sollar ile birlikte yazılan bir karyedir.
M.Ö 4000 yılından itibaren bölgenin hâkim güçleri Hititlerdir. Hitit Kralı Anitta, anası Anapa’nın adını verdiği Anabora şehrini ise bugün Salur Sivrisi olarak bilinen Enevre’de kurmuş, zamanla Toroslar’ın başlangıç noktasındaki bu dağa da Maskot Anası manâsına gelen ‘Anamas’ adını vermiştir. (4) Anabura, Büyük İskender ile sağlanan merkezi otorite ve polisi aşan çok şehirli bir teşekkül olan Tetrapolis’in 4. üyesi olmuş, Strabun’da geçen on üç Pisidya şehrinden birisidir. Anabura’dan kalan harabeler, bugün ilçenin güneybatı tarafındaki Salur Köyü’nün batı istikâmetinde rakımı 800 metre olan Kızık kale Dağı’ndaki geniş bir alandadır. Bu antik Anabura’yı Hüseyin Şekercioğlu Anitta’ya dayandırırken, Isparta İl Turizm Müdürlüğü de Roma Devri eseri olarak değerlendirmişlerdir.
Hititler’in ardından Türk menşeinden olan Marmanatlı Sümerler, sonra Ağralı Aka Türkleri, M.Ö. 1530’dan itibaren Frigyalılar, M.Ö. 800’den itibaren İyonlar, M.Ö. 600’den itibaren Lidyalılar ve M.Ö. 546’dan itibaren de Persler bu bölgeye hâkim olan güçlerdir. 530 yılına kadar Göller Bölgesine hâkim bir diğer güç ise Pisidia Krallığı’dır ve Persler bu krallıktan sonra bölge hâkimiyetinde yer almışlardır. (5) Bölge, 334’ten itibaren Persler’in Balkanlar’daki İskitler’e kadar uzanan hâkimiyetine son veren Büyük İskender ile tanışır ve Makedonya Kralı Büyük İskender’in devrinde ticarî amaçla Neâpolis şehri kurulmuştur.
Bugünkü Şarkî Kara Ağac ilçe merkezi (Zengibar) civarında olduğu bilinen antik şehir Neâpolis’ten Naturalis Historia adlı eserinde (VI 47) ilk bahseden kişi Plinius’tur. Plinius, antik şehrin Galatia’da olduğuna işaret ederken, Hierosdes ise (672,3) Psidya’da bulunduğundan bahsetmektedir. Ptolomaios ise (V 49), şehri Pisidia’nın Galatia’ya yakın kısmında gösterir. Neâpolis, Beyşehir Gölü’nün kuzeyinde Antiokheia’dan (Yalvac) Likaonya ve Pamphilya’ya giden Roma yolu üzerindedir. Neâpolis’in Apollonia (Uluborlu) ile aynı tarihlerde Trakyalı Kolonistler tarafından kolonize edildiği anlaşılmaktadır. MS III. yüzyıla ait bir kitâbeden bölgede bir Tetrapolis’in olduğu bilinmektedir. Tetrapolis; Yunanca’da dört kent ya da ülkeden oluşan siyasî ve ticarî birliğe verilen bir ad olup Neâpolis de Roma İmparatorluk döneminde bölgede kurulan Tetrapolis’in bir üyesidir. Tetrapolis, Tetrapolis’in üyelerinden Altada (yeri bilinmiyor), Anabura (Enevre) ve Neâpolis (Şarkî Kara Ağac) bilinmekte; fakat dördüncü şehrin ismi bilinmemektedir. A.H.M. Jones, bu dörtlünün Cillanian Ovası Tetrapolisi olabileceğine işaret etmektedir. (6)
Anabura ise Strabon’da; Şarkî Kara Ağac Salur Köyü’nün güneyinde, Belceğiz Köyü’nün batısında yer alan antik şehrin adı olarak geçmektedir. MÖ. I. yüzyılın ilk çeyreği içinde Strabon’un Geographika isimli eserinde kent halkından Anabouralılar diye bahsedilmektedir. Halbuki Naturalis Historia (Doğa Tarihi) isimli eserini MS 75 yılları civarında yazan Plinius, aynı bölgeyi anlatırken sadece Neâpolis kentinden söz eder. Buradan da anlaşılıyor ki, MS. I. yüzyılda yeni kurulan Neâpolis bölgedeki Anabura’nın adının sönükleşmesine ve önemsiz bir kent durumuna düşmesine sebeb olmuştur. Şehir Roma İmparatorluk döneminde bölgede kurulan Tetrapolis’in bir üyesidir. J. R.Sterrett, Beyşehir Gölü’nün kuzeybatısında Enevre denilen yerde ortaya çıkan kitâbelerden Anabura ismini tesbit ederek şehrin yerini kesinleştirmiştir. Şehir kuzeye alçalan bir yamaç üzerinde kurulmuştur. Şehirde tiyatro ve tapınak kalıntısı ile konut temellerinin izleri görülür. Söz konusu şehirden yakın çevrede bir kalıntı gözükmemekle birlikte Şarkî Kara Ağac İlçe Halk Kütüphanesi’nin bahçesinden arsitrav blokları, sütunlar ve mezar stelleri Isparta Müzesi’ne nakledilmiştir. Enevre yakın tarih itibariyle bölge halkı tarafından daha ziyade su değirmenleriyle de tanınan bir bölgeydi. Buralarda Massalar’ın Salında’sını, Hititler’in Anabura’sını, Büyük İskender ve Trakyalı Kolonistler devrinin Neâpolis’ini bulmak, onların devirlerinden kalma Enevre, Yeniköy, Çeltik, Ördekçi-Kızıldağ Sivrisi ve Zengibar mahallerindeki MÖ’si antik eşyalarla karşılaşmak mümkündür. Dolayısıyla bölgenin bu konuda da derinliğine araştırılması için -elbette Böcüzâde Süleyman Sami’den beri- lokal tarihî sahaya inememiş aydınlarımızla oldukça geç kalınmıştır. Ki taa 15. asırdan beri Kara Ağac’ın Osmanlı arşivlerindeki gizli belgelerini tamamen gün yüzüne çıkarabilmiş değiliz.
KAYNAKLAR_____________________________________________________________________________________
1-Ekrem Memiş, Eski Çağ Türkiye Tarihi, S.Ü.Yayınları, Konya 1989, s. 136
2- Hüseyin Şekercioğlu, Gelendost Tarihi, Bayrak Yay. İst. 1989, s. 43-Ekrem Memiş, a.g.e, S.Ü. Yayınları Konya 1989, s. 19-22
4-H. Şekercioğlu, a.g.e, s. 55-58
5-Ramazan Tunç; Şarkikaraağaç Tarihi 1, İstanbul 2005, s. 12-162
6-Mehmet Özsait, Psidia II, İ.Ü. Edb. Fak. Yayınları, 1980, s. 53-55
7-TKK-KKA a.g.e, s. 172-190
B-Nefsî Kara Ağac ve Köyleri
Kara Ağac'ın köyden büyük kazâdan küçük nefsî (şehir) durumunda bulunduğu dönemlerde Hâmidoğulları'ndan mevzu’ubahis satışla Osmanlı İmparatorluğu'na geçişini takiben kısa süre sonra, o güne kadar yazılmayan nâhiye ve karyelerinin sâkinleri ve sâkinlerinin de üretimlerinden vergilerine kadar iştigâl sahaları defterlerde işlenmeye başlanmıştır. Çok iyi bir dereceye ve eğitime tâbi, aynı zamanda çok güzel el yazılarına hâkim Osmanlı il yazıcılarının mükemmel bir şekilde tutmaya başladıkları kayıdların Hâmid Sancağı'ndaki ilki Hicri 906 (1475-1481 yıllarına tekabül) tarihli ve TT 30 numaralı Mufassal Defter’dedir.
Her ne kadar -Rotih’in yaptırdığı bugünkü Câmi-i Kebir’in kapısındaki kitabeye göre- Nefsî Kara Ağac’ın 1266 yılında kurulduğu yazılı ise de bu tarihin bir asır sonrasında Kara Ağac’ın Nâhiye olarak yazıldığı bu defter daha sonraki defterlere temel teşkil ettiğinden yazı karakteri ve işleniş açısından diğerlerine göre biraz farklıdır. Hâneye esas isimlerin ekseriyetinde mürekkebin dağılması sebebiyle okuma zorluğu ve hattâ bazılarını okuyamama gibi bir durum söz konusudur.
Buna rağmen işleyiş esasına göre 1475 Tarih ve 30 numaralı TT (Tapu Tahrir) Defteri'nde en başa söz konusu şehir ve karyelerle hâsshâ-i ve tımar işlenmiş, hemen devamında 6'şar sıra olmak üzere hane sahibleri ve onun veledi (oğlu) veya biraderleri; çift, nimçift, caba, bennak veya mücerred durumlarıyla Şeyh, Muhassıl, Yeniçeri, İmam, Fakih, Hoca, Ağa, Kâtib, Kadı gibi ünvanları işlenmiştir. Bu kayıdların sonunda verilen yekûnda bu ilk defterde Çift, Nimçid ve Bennak’lar kaydedilmiş, daha sonra da hasıllar hânesine o yerdeki bütün hayvancılık ve ekimin resm ile öşürleri yazılmıştır.
1475 tarihi itibariyle kayda geçen Nefsî Kara Ağac'daki 4 mahalle; Mahalle-i Yukarı, Mahalle-i Vasatî, Mahalle-i Câmii Kebir ve Mahalle-i Alcuklar'dır. 40 adet Karyeler (köyler) de; Karye-i Salur, Karye-i Çöküler, Karye-i Yaka-Eymür, Karye-i Çavundur, Karye-i Kullar ve İmecik, Karye-i Armudlu (Nam-ı diğer Habillu), Karye-i Ömercik, Karye-i Tunâ-Şâh, Karye-i Çaltı, Karye-i Uşak-Eymür, Karye-i İgdir, Karye-i Süvari, Karye-i Bey, Karye-i Karkın, Karye-i Sürtme, Karye-i Fukahalar, Karye-i Karlu, Karye-i Sollar ve Selendi, Karye-i Çeltik, Karye-i Bilcüğez, Karye-i Uludinek, Karye-i Çarıksaray, Karye-i Uluköy, Karye-i Yakaköy, Karye-i Bayat, Karye-i Ömercik, Karye-i Karlu, Karye-i Kürtün, Karye-i Nekid, Karye-i Arak, Karye-i Saraycık, Karye-i Orvasi, Karye-i Arslandoğmuş, Karye-i Nudra, Karye-i Köprü, Karye-i Zengibar, Karye-i Ördekçi, Karye-i Viran ve Karye-i Akça-Kala'dır.
Tek Cemâ'ât Karakuzulu Cem'â'atidir ve Bölükleri de Bölük Bozlu, Bölük Kara Yaka ve Bölük Şarvan'dır. 3 Mezra‘a ise; Mezra-i Selendi, Bağçe-Mezra‘a Karye-i Çeltik ve Mezra‘a Kullar İmecik'tir. Buna göre Kara Ağac'da bu tarihte 4 mahalle, 4 bölük, 40 köy ve 3 mezra'a olmak üzere 51 adet yerleşim yeri bulunmaktadır.
C-Armudlu Köyü (Karyesi) Hakkında
1-1475-1481 Fatih Sultan Mehmed Dönemi Armudlu Karyesi (Köyü)
Defter No: TT 00 30
Osmanlı’da ilk Mufassal (Tafsilatlı) Defterler’in yazıldığı tarih 1475’tir. Fatih Sultan Mehmed Dönemi olan bu tarihlerdeki yazılımlar 1481’e kadar sürmüş, daha sonra II. Bayezîd-i Veli döneminde de (1501 Öncesi) tahrirler devam ettirilmiştir.
1475-1481’de Hâne ve Nüfus Durumu
|
Karye-i Armudlu
|
Sh/Nr.
|
Hâne
|
Nüf.
|
TT 0030
|
574
|
6
|
30
|
İlk kaydı TT 00 30 No’lu defterin 554. sayfasında tutulan Armudlu 6 hanede 30 nüfusu bulunan küçük bir yerdir. Bunların 3’ü çift (75 ila 150 dönüm arası arazi sahibi) 2’si nimçift (75 dönüm ve altında arazi sahibi), 1’i bennak (Evli vergiye tâbi) olub hiç mücerred (bekâr nüfus) yoktur.
Armudlu (Nam-ı Diğer Habillu) Köyü’nün İlk Oturanları: Musa veled-i (oğlu) Hüseyin çift (150 dönüme kadar arazisi olan), Mustafa mezbur o. (onun biraderi) çift, Mahmud mezbur o. çift, Seydi veled-i Tur Hasan nim, Ali mezbur o. nim, Mustafa veled-i Pir Seydi bennak (Evli vergiye tâbi) olarak görülüyor. Köyde yetiştirilen ürünler ise; Hınta (buğday), şair (arpa) olub halkı bağ-bahçe öşri ile koyun resmine tâbidirler.
2-1501 Öncesi II. Bayezîd-i Veli Dönemi Armudlu Karyesi (Köyü)
Defter No: TT 0994
1501 Öncesi Hâne ve Nüfus Durumu
|
Karye-i Armudlu
|
Sh/Nr.
|
Hâne
|
Nüf.
|
TT 0994
|
319
|
8
|
40
|
II. Bayezîd-i Veli Dönemi olan 1501 ve öncesi TT 0121 Nolu defterin 500. sayfasında kayıdlı Armudlu isim isim ele alındığında 26 hane 47 nefer görülüyor. Sayfanın en altındaki İcmal bölümünde ise 19 hane 40 nefer yazılıdır. Buna göre nüfusunu 40 kişi hesabladığımız Armudlu’da 2 çift, 4 nimçift ve 2 bennak vardır ve 1475’e göre 2 hane 10 nüfus artışı olan köyde zira’atle uğraşılıyor. Sayfanın sonunda her köyde olduğu gibi Armudlu’da da köye ait diğer gelir, vergi ve tımar durumunun rakamları verilmiştir.
3-1522 Kanunî Dönemi Armudlu Karyesi (Köyü )
Defter No: TT 0121
1522’de Hâne ve Nüfus Durumu
|
Karye-i Armudlu
|
Sh/Nr.
|
Hâne
|
Nüf.
|
TT 0121
|
500
|
45
|
221
|
II. Bayezîd-i Veli Dönemi olan 1501 ve öncesi TT 0994 Nolu defterin 500. sayfasında kayıdlı Armudlu isim isim ele alındığında 26 hane 47 nefer görülüyor. Sayfanın en altındaki İcmal bölümünde ise 19 hane 40 nefer yazılıdır. Buna göre nüfusunu 94 kişi hesabladığımız Armudlu’da 2 çift, 10 nimçift, 8 bennak ve 1 mücerred belirtilmiş 16 kişinin durumu ise yazılmamıştır.
1530 Tari ve 438 Numaralı Muhasebei vilâyet-i Anadolu Defteri’nin 320. Sayfasında Armudlu Köyü; 47 Nefer 26 Hani görülüyor. 1 bekârı ve 1 imamı olan köyde 8 zaviyedar ile 11 sipahizâde bulunmaktadır. 1522 1475’e göre 2 hane 10 nüfus artışı olan köyde zira’atle uğraşılıyor. Sayfanın sonunda her köyde olduğu gibi Armudlu’da da köyün hasılatı 4399 guruş yazılmıştır.
4-TK-KKA 51 No’lu Tarihsiz Mufassal (Tafsilatlı) Defter’de 184-405 Sıra No’lu Armudlu Köyü
Bu tarihte Kara Ağac’ın 10 köyünde zeameti vardır ki bunlar Karlı, Sollar ve Selendi, Fakihler, Sürtme, Akçakal’a, Çeltik, Belceğiz ve Ördekçi ile Armudlu’dur. Armudlu’nun zeameti Mustafa’dır. Mustafa aynı zamanda Fakihler’in de zeametidir. Köyde Tımar sahibi olan diğer 2 kişi de Şah Veli ve Abdülkadir’dir
Ekte sunduğumuz belgeye bakıldığında Armudlu’nun nüfus oranının 1475, 1501 ve 1522 tarihlerine göre çok fazla bir arttığına şâhid oluyoruz. Belgenin ilk iki sırasındaki isimler ise; Emrah, Turğud, Mehmed, Veli, Mahmud, Hacı Ahmed, Ali, Yahya, Abdullah, Halil, Sleyman, Receb, Kulu ve Turhan’dır.
1 zeamet ile 2 tımarın görevli olduğu Armudlu muhakkak ki bir Türkmen köyüdür. Buna rağmen Çaltı, Sürtme, Ördekçi, Nudra ve hattâ bugün tarih sahnesinden silinen Ömercik, Çeltik Yağcı, Çökiler ve benzeri köylerin dışında Armudlu’nun diğer adı (Nam-ı diğer) Habillu olması Habil’den bir aşirete tâbilik gösteriyor. Habillu’nun Kara Ağac’a II. Kılıç Arslan dönemi 1203’te yerleştirilen Hâmid Bey’in aşireti Saçıkaralılar’dan olduğu da muhakkaktır.
1567 tarihi itibariyle 1522’ye göre Armudlu’da dediğimiz gibi nüfus artışı söz konusudur ve 41 hanede 70 nefer vardır ki bunun 23’ü bekâr nüfustur. Buna göre 18 hane 5 kişiden, 23 hanede bekâr olduğundan 1 kişiden teşekkül ettiğinden Armudlu’nun takribi nüfusu 18x5=90+23=113’tür.
Armudlu nim bennak ve mücerred resm (vergi) olarak 834 guruş, Hınta (buğday) olarak 4.160 guruş, Şair (arpa) olarak da 1.620 guruş vermektedir. Ayrıca bağ, afyon, kovan gibi ürünlerle, zemistani ve bad-ı heva gibi kışlık giyecek ve eğlence öşir ve resm kalemleri mevcuttur.
TK-KKA’nın 1567’deki 51 Nolu Tarihsiz Mufassal Defteri’nde iki adet Armudlu görünmektedir. İkincisi olan ve defterin 422. sayfasında kayıdlı bulunan Armudlu, Nam-ı diğer Armudlu olarak da adlandırılıyor ve burası köyden ziyade bir mezra’a (ekinlik) sıfatındadır. Çünkü Osmanlı kayıdlarında köylerin hanesi en az 30 civarında olması gerekiyor.
Nam-ı Diğer Habillu’da bu tarihte 6 hane 10 nefer kayıdlıdır. Sâkinleri ise; ‘Mesud oğlu İshak (çift), Nasuh oğlu Ahmed (nimçift), Ahmed oğlu Receb (nim), Ahmed oğlu Mehmed (bekâr), İsa oğlu Mustafa (evli), Abdullah (nim), Abdurrahman (bekâr), Biraderi Halil (bekâr), Hızır oğlu Halil (nimçift), Süleyman’dır (bekâr).
1567 Tarih ve 51 Nolu Mufassal Defter’de Armudlu Nam-ı Diğer Habillu’nun Hasıl Durumu
|
Habillu
|
CNBM
|
Hınta
|
Şa’ir
|
Bağ
|
Afyon
|
Zmst
|
Bd. Hv.
|
Kovan
|
Zem.
|
Bostan
|
Dönüm
|
Sıra No 422
|
163
|
4-330
|
5-300
|
-
|
-
|
-
|
48
|
7
|
10
|
-
|
-
|
1567 Tarih ve 51 Nolu Mufassal Defter’de Hasıl Durumu
|
Armudlu
|
CNBM
|
Hınta
|
Şa’ir
|
Bağ
|
Afyon
|
Zmst
|
Bd. Hv.
|
Kovan
|
Zem.
|
Bostan
|
Dönüm
|
Sıra No 402
|
834
|
52-4160
|
27-1620
|
150
|
300
|
-
|
200
|
10
|
250
|
-
|
-
|
Kara Ağac geneli köylerin ürünlerine baktığımızda da buğdayda Salur en başta gelirken onu takibeden köyler Karlı, Armudlu, Ömercik, Nekid (ma’a Arak) ve Bilcüğez’dir. En fazla arpa Yaka-Eymür’de, ardından Salur’dadır. Bağ ve bad-ı heva bakımından Ulu-dinek çok önlerde seyrediyor. Kovanda (arıcılık) Salur ile Ulu-dinek, afyon’da Bilcüğez ve Viran, bostanda ise Salur ve Çeltik en fazla üreten ve öşür ödeyen yerlerdir. Zemistânide (kışlık giyecek) ise Yaka Eymür, Salur ve Çöküler aynı miktar ile başı çekerken cebe, nim, bennak ve mücerred resminde Ömercik diğer köylere büyük fark atıyor. Bu durumda Salur’u, en fazla buğday, bal ve bostan üreten, aynı zamanda en çok zemistâni (kışlık giyecek için verilen para) alan köy olarak görüyoruz. Yaka-Eymür arpa, Bilcüğez afyon, Ulu-dinek de bağ ile rekor seviyede üretim gösteriyorlar. Nâhiyede Sürtme, Nevşirvan ve Kürtün olmak üzere sadece üç köyde bağ dikilmiyor. Afyon ekiminde ise köyler neredeyse yarı yarıya fire veriyor. Tam 14 köyde ekim yapılmıyor. Bizim dikkatimizi çeken en önemli husus, coğrafi açıdan rakım düşüklüğü olan ve özellikle Beyşehir Gölü seviyesine yakın köylerin daha verimsizlik göstermesidir.
Öyle ki Fakihler ve Çeltik, Salur ile sınırlı olmalarına rağmen her ikisinde de ciddi üretim azlığı göze çarpıyor. Çeltik sadece bostanda Salur’un ardından ikinci sırayı alıyor.
Elbette Nâhiye Kara Ağac ovasında söz konusu olan verim, yalnızca tarıma dayalı değildir. Bu bölgede aşiretlerin gelir kaynaklarından en önemlisi olan hayvancılık da yapılmıştır.
Bütün bu bilgileri ihtiva eden defterler ise bizim esas aldığımız yıllara göre daha ileride, 1831’de yazılmıştır. 1831 Osmanlı Genel Nüfus Sayımı itibariyle gördüğümüz çiftçi-rençber, çoban, bakkal (bak’al), derzi, debbağ, helvacı ve berber gibi meslekî hususların analizinde rençber-çiftçi ifadesinin yoğunluğu hattâ neredeyse tamamı bize Kara Ağac ve köylerinde daha ziyade ziraî faaliyetlerin revaçta olduğunu göstermektedir.
Bugüne ışık tutacak ve ecdadın büyüklerine ulaşma imkânı sağlayacak ve hem nüfus, hem de vergi defterlerinde kayıdlı Armudlu Köyü’nün sâkinleri aşağıda verilmiştir.
Hâmid Sancağı’nda Kain Karaağaç-ı Yalvaç Kazası’nın Kasaba ve Karyelerinde
Mütemekkin Ehl-i İslâm’ın Nüfus Defteri’nde Yeralan Karye-i Armudlu
NFS.d. 03262 No: 92-476
Defter Hane 1-Orta boylu, kara sakallu imam çiftçi Süleymanoğlu veled-i Mustafa, 39
Defter Hane 2-Muhtar-ı evvel uzun boylu, sarı sakallu çiftçi Ömer veled-i Ahmed, 38
3-Oğlu şab-ı emred Ahmed, 12
4-Diğer oğlu Süleyman, 2
Defter Hane 5-Muhtar-ı sani uzun boylu, şab-ı emred çiftçi Ahmed veled-i Ali, 25
6-Oğlu Ömer, 4
7-Diğer oğlu Mehmed, 2
Defter Hane 8-Orta boylu, ter bıyıklu çiftçi Yusuf veled-i Hüseyin, 25
9-Karındaşı Yekçeşm (tekgöz) İbiş veled-i Hüseyin, 6
Defter Hane 10-Orta boylu, kır sakallu çiftçi Halil veled-i Süleyman, 60
11-Oğlu Mehmed Ali, 1
Defter Hane -Kısa boylu, kara sakallu çiftçi Mustafa veled-i Hasan, 25
Defter Hane I3-Kısa boylu, Ahmed veled-i İbiş, 15
Defter Hane 8/14-Orta boylu, kara sakallu çiftçi İsmail veled-i Abdullah, 35
15-Oğlu Hasan, 1
Defter Hane 9/16-Orta boylu, kır sakallu çiftçi Mustafa veled-i Ahmed, 60
Defter Hane 10/17-Orta boylu, ak sakallu çiftçi Halil veled-i Hüseyin,
Defter Hane 11/18-Orta boylu, kara sakallu rençber Osman veled-i Abdullah, 35
Defter Hane 12/19-Uzun boylu, ak sakallu Hüseyin veled-i Ahmed, 38
Defter Hane 13/20-Orta boylu, kara sakallu çiftçi Hacı Muhsin veled-i Ahmed, 40
21-Oğlu Ahmed, 1
Defter Hane 14/22-Orta boylu, kara bıyıklu çiftçi Mustafa veled-i Hasan, 35
23-Karındaşı şab-ı emred Mehmed Hüseyin, 18
Defter Hane 15/24-Uzun boylu, köse sakallu çiftçi İsmail veled-i İsmail, 35
ARMUDLU Köyü’nün 1831 NÜFUSU
1831 Tarih ve 3237/276 No’lu İCMAL Defteri
Hâmid Sancağı, Ağlasun, İncir, Kara Ağac-ı Yalvac ve Afşar Kazâsı’nı içine alan Hicri 1246 (M.1831) No’lu Müslim Defteri’nin 276. sayfasında yeralan Armudlu Köyü’nün sâkinleri 1831’deki Osmanlı Genel Nüfus Sayımı itibariyle kayıd altına alınmıştır. Buna göre köyün halkı aşağıda görüldüğü üzre 8 Kişi Kara ve Ter Bıyıklı, 7 kişi Kara ve Sarı Sakallı, 16 kişi Bir Yaşından 16 Yaşına Kadar Varınca, 20 kişi Ak ve Kara Sakallı ve Alil 3 kişidir. Asâkir-i Mansure’de (Asker mensubu) Olanların görülmediği Armudlu nüfus yekûn 34 kişiden teşekkül etmektedir. Bu kişiler akrabalık bağları, mesleği, doğum ve ölümü ile yaşları itibariyle aşağıda gösterilmiştir.
Armudlu Köyü Sâkinleri
Kara Ahmed oğlu Ömer Sarıbıyıklı Muhtar Yaşı 27
Oğlu Ahmed Yaşı 5
Kara Ahmed oğlu Memiş Sarıbıyıklı Yaşı 29
Yeğeni Ahmed Yaşı 10
Kara Yusuf oğlu Hüseyin Karasakallı Yaşı 40 Ölümü 1247
Oğlu Yusuf Yaşı 14
Oğlu İbiş Yaşı 5
Dayı oğlu Hüseyin Yaşı 60
Oğlu Mustafa Alil Yaşı 17
Oğlu Mehmed Yaşı 12
Laf Ali oğlu Ahmed Terbıyıklı Yaşı 20
Oğlu Ömer Doğumu 1251
Kardeşi Mehmed Yaşı 15 Ölümü 1252
Laf Ali oğlu İbiş Karasakallı Eyübler Köyü’ne nakil 1245 Yaşı 35
Oğlu Ali Yaşı 13 Ölümü 1249
Dili Bozuk oğlu İbiş Karabıyıklı Yaşı 27 Ölümü 1249
Oğlu Hüseyin Yaşı 3 Ölümü 1250
Kardeşi Mehmed Terbıyıklı yaşı 18
Nebi oğlu İsmail Karasakallı Yaşı 32
Yeğeni Halil Yaşı 13
Deli Bekir oğlu Ömer Karabıyıklı Yaşı 26
Abdulkadir oğlu Mustafa Karasakllı Yaşı 30
Oğlu Mustafa Yaşı 8 Ölümü 1250
Üvey oğlu Mehmed Yaşı 9
İsa oğlu İsmail kendi köyüne gitti 1247 Yaşı 5
Hüseyin oğlu Musa Diyar-ı Ahar’a (Başka Diyar) gitti 1250 Yaşı 75
Oğlu Yusuf Karasakallı Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 30
Yusuf’un oğlu Ali Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 3
Musa’nın oğlu Mehmed Terbıyıklı Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 17
Musa’nın oğlu Hüseyin Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 9
Kara Mehmed oğlu Veli Karasakallı Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 30
Oğlu İsmail Terbıyıklı Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 20
Laf Ali oğlu İbrahim Karasakallı Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 35
Oğlu Abdullah Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 7
Oğlu Veli Diyar-ı Ahar’a gitti 1250 Yaşı 3
-----------------------------------------------
Kara ve Terbıyıklı 8
Kara ve Sarısakallı 7
Bir Yaşından Onaltı Yaşına Varınca 16
Ak ve Karasakallı ve Alil 3
Asakir-i Mansurede Olanlar (Yok)
Yekûn 34
NOT: Yukarıdaki 34 kişilik nüfusun içinden 10 kişi başka memlekete giderken 1 kişi Eyübler’e, 1 kişi de (köy belirtilmiyor) kendi köyüne gidiyor. Böylece Armudlu köyü 34 kişilik nüfustan 12 kişi eksilince 22 kişilik nüfusa geriliyor.
Kazâ-i Kara Ağac-ı Yalvac 11 Şubat 1842 Tarihli Vergi Defteri’nde
Armudlu Köyü Sâkinleri
Bizim bu köy tarihleri içinde ele aldığımız Armudlu Köyü’ne ait defterler; 1475’ten itibaren 4 mufassal, 1 icmal, ve 1 aded de vergi defterleridir. Ayrıca bu seriye girebilecek 1 de Temettü’at defteri vardır ki böylece 7 defterde Armudlu kaydı bulunmaktadır. Vergi defterleri 1842’de ele alınan ve Temettü’ât defterlerinden önceki son defterlerdir. Osmanlı’da esasen bir hayli defter daha vardır. Bunları incelesek de burada ele almadık. Son defter olar Vergi Defteri sâkinleri aşağıya alınmıştır.
40/1-İmam Molla Ahmed veledi Mehmed
40/2-Mııhtar-ı evvel Ahmet veledi Hacıömer
40/3-Muhtar-ı sani Yusuf veledi Yusuf
40/4-Çiftçi Hacı memiş veledi Ahmed
40/5-Çiftçi Yusuf veledi Hüseyin
40/6-Çiftçi Yenişarlı Mustafa veledi Ömer
40/7-Rençber Kutsuzoğlu Halil veledi Halil
40/8-Rençber Akbaşoğlu Halil veledi Halil
40/9-Rençber Dilsizoğlıı Muzaffer veledi Ali
40/10-Rençber Ahmeloğlu Muzaffer veledi Ömer
40/11-Rençber Memiş veledi Nebi
40/12-Rençber Balıtiyarlı İsmail veledi Ahmed
40/13-Rençber Kara Hüseyin veledi Hüseyin
40/14-Rençber Baloğlu Ahmed veledi Mehmed
40/15-Rençber Barudçuoğlu Akbaş veledi Hüseyin
40/16-Rençber Osman veledi Koca Osman
40/17-Rençber Çoban Osman veledi Osman
40/18-Rençber Ali veledi Hey Ali
1844-45 Tarihli TEMETTÜAT DEFTERİ’nde ARMUDLU (Emrudlu) Çiftliği
Defter: ML.VRD.TMT.d. 10596 Sayfa 381
1-Çiftlik-i mezkurun imamı Süleyman Efendi Temettüatı 450 kuruş
2-Yusuf oğlu Yusuf Temettüatı 950 kuruş
3-Ömer oğlu Ahmed Temettüatı 1241 kuruş
4-İsmail oğlu İsmail Temettüatı 586 kuruş
5-Nabi oğlu Memiş Temettüatı 1589 kuruş
6-Mezkurun? Emlağı Temettüatı 946 kuruş
7-Kotaz oğlu Halil Temettüatı 560 kuruş
8-..oğlu Ahmed temettüatı yok…
9-Muhacir oğlu İbrahim Temettüatı 674 kuruş
Hanesine dahil oğlu Abdullah? Temettüatı 383 kuruş
10-Halilin oğlu? Mehmed Kariyesinden gitmiş
11-Musa oğlu Ali Temettüatı 410 kuruş
12-Çoban Osman Temettüatı 300 kuruş
13-Çoban İsmail Temettüatı 250 kuruş
(*) EMRUDLU ÇİFTLİĞİ’nin Arazisi
Mezru tarla 245 dönüm
Gayri mezru tarla 755 dönüm
Ortakçılarının öküzü 10 baş
Beş on seneden beri icara maktui olduğu
Şatıroğlu Veli Ağanın Yoz camusu 2 baş
Tosun 2 baş
Yoz inek
(*) Emrud: Armud manâsındadır. Emrudlu ise Armudlu demektir.
NETİCE
Şarkî Kara Ağac’ı ilgilendiren Nüfus Sayımı Defterleri yanı sıra ayrıca kişilerin meslekleri ile sahib oldukları tarla ve hayvanat, bunları ilgilendiren 1840 ve 1841 yıllarındaki iki senelik hasılatları ve bunlar için ödedikleri vergilerin yekûnlarını gösteren ve Temettü’ât denilen Kazanç ve Gider Defterleri de Osmanlı Devleti’nde tutulmuştur.
Temettü’âtlar ekseri köy veya şehirlerin varlıklı simalarını ilgilendirdiği gibi amele, çoban, oduncu, değirmenci, zira’at erbabı, imam, hatib vs. kimseleri de ilgilendirmekteydi. Bu defterlerde kişiler 1831’den 10 yıl sonra yazıldıklarından yakın tarihe ait sülâlelerin aranmasında da bir kolaylık sağlaması bakımından önemli sayılırlar.
Osmanlı Devleti’nde ayrıca 1893 öncesi ve bu tarihte de sayımlar yapılmışsa da başarı sağlanamadığından Hicrî 1320 (1904-1905) tarihindeki sayım, Kadın ve Erkek’lerin ilk defa bir arada sayılması hususiyetiyle çok öneme sahibdir.
Osmanlı Arşivleri’nde bulunmayıp il ve ilçelerin nüfus müdürlüklerinde muhafaza edilen 1904 Nüfus Sayımı Defterleri bugüne göre Sülâle araştırmaları için de çok faydalı bir durum arzeder.
Bu itibarla Armudlu Köyü’ne ait 1904 Yılı Nüfus Defterleri bilgilerini, elimizde mevcut olmadığından değerlendiremiyoruz. Buna rağmen Armudlu Köyü’nün Genel Nüfus Hareketleri hakkında kendi vatandaşlarına fayda sağladığımızı umuyoruz.