Bekir Yalçınkaya Resmi Web Sitesi
  Rabia"nın sayfası
 

RABİA GÖLBAŞI SAYFASI

         
Bekir Yalçınkaya, Gölbaşı'nın düzenlediği bir 
Şiir Şöleni'nde şiirini okurken (Foto: Rabia Gölbaşı)      


Güneşin Doğuşunu Seyredebilmek’ten
RABİA GÖLBAŞI KİMDİR?

   Baba memleketi ozanlar diyarı Sivas Şarkışla, kendisi Ankara’da doğdu. Ankara’da büyüdü. Ankara’da yaşıyor. Vazgeçmediği ve vazgeçemediği kent olarak niteliyor Ankara’yı..
Devamlı Ankara’nın temel meseleleriyle iç içe yaşayan RABİA GÖLBAŞI şair, yazar ve gazeteci. İstiklal madalyalı bir dedenin torunu.

  Rahmetli DEDESİ’nin 93 Harbi’nde düşmanla omuz omuza (Göğüs göğse uygunu), çarpışmış olması daha o zamanlardan çocukluk döneminden itibaren VATAN ve MİLLET sevgisini küçük yüreğine yerleştirmiştir. Bu sebeble Atatürkçü fikir sistemini daima kendisine ülkü edinmiş, hiçbir akımı benimsememiş, duygu ve düşüncelerinden hangi şartlarda olursa olsun taviz vermemiştir.

   Irk, dil, din, vatan, millet, memleket ayrımı gözetmeyen insanları insan olarak gören, insan sevgisini yüreğinde taşıyan, hoşgörü sahibi, iyi niyetli sadık bir dost, insanları kırmaktan çekinen mecbur kalmadıkça da insanları kırmayan, sabırlı, inançlı, her işinde ve her sözünde DÜRÜSTLÜĞÜ temel ilke edinmiş bir insan..

   BASIN HAYATI: Tanınmış sanatçı Halide Nusret ZORLUTUNA’nın kurmuş olduğu TÖRE dergisinde muhabirlikle (1984) basın hayatına başladı. Töre dergisinin yayın hayatına son vermesiyle Rahmetli şair yazar Necdet EVLİYAGİL’in çağrısı ve isteği üzerine kısa bir süre Ajans-Türk’te görev aldı, bu arada Ajans-Türk dergilerinde şiirleri yayınlandı. Daha sonra bir yıl Yeni Düşünce gazetesinde muhabirlik yaptı. ŞİİRLERİ ilk kez 1982 yılında BAŞKENT gazetesinde yayınlandı. Bazı sanat toplantılarını yönetti, şiir proğramlarında yöneticilik yaptı. Her yıl Mayıs ayında ŞİİR ŞÖLENİ düzenliyor ve gelenek haline getirdiği bu şiir şölenlerini kendisi hazırlayıp sunuyor.

   Büyük Anadolu ve Sondakika (Bekir Yalçınkaya’ya ait) gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Siyasi röportajlar hazırladı. Beş tane hazır yayınlanan şiir kitabı var.

   Türk Sanat Müziği dalında on şiiri bestelendi. Bestelenen şiirleri de bu proğramlarda okundu.

 Azebaycan’ı Tanıtma Derneği’nin Basın Danışmanlığı’nı yürüttü ve bu görevi sırasında önemli paneller düzenledi. Yine bazı derneklerin basın danışmanlığını yaptı ve aktif görevler aldı.

   Bir çok gazete ve dergilerde; Röportaj, makale, hikaye, şiir, araştırma türü çalışmaları yayınlandı ve halen bu tür çalışmalarına devam ediyor.

  Gül Şairi olarak anılan Rabia Gölbaşı 3 Kasım 2002 Milletvekili seçimlerinde BBP’den Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı’ydı. Ankara Ayrıca ikisi yurt dışından olmak üzere 7 ödül sahibidir.

 

   Gölbaşı; İsmet Sezgin ve Süleyman Demirel'le

       Bekir Yalçınkaya’nın görüşüyle

 ŞİİR GÜNLERİNİN ARADIĞI RABİA GÖLBAŞI

   Her insanın hayatında mesleki ehliyetiyle veya gönül sohbetiyle yer alan güzel insanlar vardır. Rabia Gölbaşı bende ikinci sıfatıyla buluşan, hayatını şiir ve şiir günleri üzerine oturtmuş azimli bir şairedir,

   İkinci husus; maalesef bizim sanat ve edebiyatçı dostlarımızın ekserisi, az tanıdıkları insanları çok anlatma gibi bir hayale sahiptirler. Zira, tanıtacakları şair ve yazarların ansiklopedik bilgilerine müracaat ederek bir takım risaleler hazırlamaları hoş değil. Dolayısıyla eksikliği arzedecek anlatımları sevemediğim gibi, iyi tanımadığım şair ve yazarları da iyi tanıtmaya çalışmadım hiç.

   Benim edebiyat dünyama giren ve kalemimin yaz emri verdiği ne kadar edip, şair, gazeteci, bürokrat, siyasetçi, medya mensubu, hangi kesimden kim var ise o insanlarla uzun soluklu bir hayatı veya meşgâleyi yaşamışımdır.

    Bu itibarla; Rabia Gölbaşı denilen, ismiyle müsemma kimseyi, daha neredeyse çocukluk çağları olan, yahut da gençliğin ilk kademelerinden sayılacak 1986/87’li yıllarda tanıdım. Yani bir anlamda Sincan denilen şehirde ilk sayılacak Yeni Ufuk Gazetesi’ne en yetkili kişi olarak gazeteciliğe başladıktan sonra, bu ülkenin dört bucağından bana şiir ve nesir gönderen binlerce insan arasında, ısrarlı ve azmin inatçısı Rabia isimli bir genç kız da vardı.

   Öyle ki onun biyografisinde kendi yazdığı ve sadece bahsettiği iki gazeteden Büyük Anadolu’da Genel Koordinatör, Sondakika’da Sahib idim.

   Sonra; Gölbaşı, hep görevli olduğum gazete ve diğer mevkutelerde, meselâ bizi Akyol’un Genel Koordinatörü olduğum Rehber’inde, Bekir Yıldız ile çıkarttığımız Hedef Ankara’da, Sabır Dergi’mde, Sonhaber Gazetemiz’de, ardından ÖzSakarya ve Yeni Güç gazetelerimizde ya şiir, ya makale, ya röportaj ya da haberci olarak bir çok fikir işine imza attı.

   Bütün bunlar O’nun meşguliyet düşüncesinden doğup, meslek aşkıyla ruh kazandığı ve sonunda liyakat makamına oturttuğu büyük çabalarının karşılığıdır. Ama Gölbaşı’nın şairler ve yazarlar derneğimiz YAZ SAN DER dahil, İLESAM’dan tutun da Şiir Şölenleri’ne kadar bir çok edebi faaliyetleri mevcuttur. Adını Gül Şairi mesabesine katlayan harekatları içinde Gölbaşı,  en çok Geleneksel, yani asli ifadesiyle Ananevi hâle getirdiği RABİA GÖLBAŞI ŞİİR ŞÖLENİ ile Türkiye geneli isim yapan isim olmuştur.

   Bende en büyük özelliği; çok söz sarfetmesi olsa da, sevecen, mülayim, meraklı, istekli, azimkâr, meşguliyeti çok seven ve tuttuğunu koparmak adına çok yol deneyen, sonra da kendini Başkent Ankara’da önemli kesimlerin dikkate aldığı isimlerin, dikkatine celbetmeyi başaran bir Şaire’dir.

   Bugüne kadar tanıdığım yüzlerce Şaire arasından samimiyetle ifade etmeliyim ki, şahsımla irtibatı kopartmayan tek kişi Rabia kızımız kalmıştır. Halâ O’ bana arasıra bir “Alooo! Bekir Abi!” çeker, Ben de O’na içimden, bazen bir “offf! Rabiaa!” çekmekteyim.

    Espri bir yana, ben Rabia kızım için, ilim merkebi olup bin kantar (eğer çekebilirsem) ses ve söz yükü taşımaya dahi bir offf! çekmem. Çünkü, bizim kemalat devrimiz Rabia gibi dürüst ve azimli Şaireler’le geçti.

 

 
  Rabia Gölbaşı Ankarada kendine has Şiir Şölenleri'nin tek kadın şairesidir

    Hakkımda bir makalesi   
ÖLÜMÜN KIYISINDAN DÖNMEK/
Rabia
GÖLBAŞI
 Hayat ne yazık ki düz  bir çizgi değil… İnişli-çıkışlı yollar, o yollarda dikenler, çakıl taşları vs… Yılları ardımızda bırakıp da geriye baktığımızda, geçen yıllarda ne çok şey yaşadığımızı düşünüyoruz. O yıllarda istemeden yaşadığımız acılar, gözyaşları olduğu gibi gönül hanemize derlediğimiz güzel anılar, yaşanmış, unutulmamış hatıralar ve dostluklarda olacak elbette.
  Dostluklar; ne güzeldir bu dostluklar, bir dostunun bir yerlerde var olduğunu bilmek, çok sık görüşmeseniz de mutlaka o dostunuzun kalbinizde önemli bir  yeri vardır sizin için. Bilirsiniz ki o insan ta başından beri sizin dostunuzdu, sizin için önemliydi, yıllar geçse de yine aynı değerinden zerre bir şey kaybetmemiş kalbinizde. Ne güzeldir böyle bir dostun dostluğun var olduğunu bilmek. İşte öyle bir insan, öyle bir dost, değerli ağabeyim Bekir YALÇINKAYA… Onu tanıdığım günden beri hep iyi niyetli, pırlanta kalpli, dostlukta sağdık bir insan. Sayamadım fakat dostluğumuz 20 yılı buldu sanıyorum. Dile kolay… Bunca yıl aynı çizgide kalabilmek ne güzel… gerçekten de güzel. Dostlukların pamuk ipliğine bağlı olduğu, çıkar üstüne kurulduğu günümüzde, riyasız dürüst, arı-duru bir su misali dostluğumuzu yıllara taşımamız gerçekten de çok güzel, güzel ne kelime muhteşem…
  İzninizle Bekir Ağabeyim diye devam etmek istiyorum. Bizler Mevlana felsefesini taşıyoruz gönül ehliyiz. Bekir Ağabeyimin de silahı kalemidir. Yüreğinden gelenleri ancak mısralara, kelimelere döker. Kahırlarını sevinçlerini yazılarıyla anlatır. İşte beni, bu yazıyı yazmama sebep olan yazılarından biriyle yüreğime ince bir sızı gibi dokundurdu. Cız etti yüreğim cız…
 Nasıl cız etmesin ki… Yıllardır mayıs ayında gerçekleştirdiğim, geleneksel şiir şölenimde   "Sağlık sorunu" nedeniyle olamayacağını bildiriyor, bir hoş oluyorum. Dualar dökülüyor dilimden " ALLAH' a 
emanet ol." "Allah'ım çok iyi tanıdığım bir şairimi, dostumu daha kaybetmek istemiyorum…"
  Her yıl şiir şölenimin fotoğraflarını derlediğim albümlere baktığımda inanın gözyaşlarımı tutamam. Öyle çok duygulanırım ki… Şiir şölenime katılan en az 10-15 büyüğüm aramızda yok ve onlar ebedi hayatlarında.
  Yüreğim kaldırmıyor acıları lakin elden gelen bir şey yok. Yüce Rabbimizin emri. Doğum ve ölüm takdir ilahi… ne yapabiliriz ki. Hepimiz her yerde daima yüce Allah' a emanetiz. İşte en büyük dua bu… "Allah' a emanet olmak" bunu sakın unutmayın ve unutturmayın.
    Yazımızın başlığını neden "ÖLÜMÜN KIYISINDAN DÖNMEK" diye koydum. Neden ? bu duyguyu yani ölüme yaklaştığınızı hissedip, sonra hayata yeniden gözlerinizi açtığınızı hissetmek ve yaşadığınızı anlamak… "Rüya değil…Yaşıyorum…" demek, işte ölümün kıyısından dönmektir. Sizler bu duyguyu yaşadınız mı bilmem ama , ben bu duyguyu çok ciddi manada iki defa yaşadım. "Allah bir daha bu duyguyu bir daha yaşatmasın… Amin." Gerçekten de bu duyguyu kimsenin yaşamasını istemem, fakat bu duyguyu yaşayanlardan biri de Can dostum, Bekir Ağabeyim oldu, geçirdiği by-pas ameliyatıyla. İnşallah bu son sağlık sorunu olur ve çok çok çok uzun yıllar sağlık içinde yaşar ve yine o muhteşem şiirlerini yazar. Yeni şirler var mı Bekir Ağabey…
  Bazıları hayatı toz pembe sanır, günlerin lay lay lom geçtiğini zanneder. Oysa gerçek hiç de öyle değil.
  Kimine göre lay lay lom olan hayatlar, kimine keder, hüzün, gözyaşı getirebilir. Hele ki ölümle kalım arasında gidip- gelmeler yaşayan insanlar için hayatın anlamı daha bir başka… Hayata ve insanlara yaklaşımları daha bir farklı oluyor.
   Ölümün kıyısından döndüyseniz; hayatın ne adar kısa olduğunun daha iyi bilincindesinizdir. Sizi kıranları kıramaz, sizi incitenleri incitemez, küsemezsiniz. Hayat sizin için maneviyattır. Eğer ki hayatınızda gerçek bir sevgi varsa, karşılıklı seviyor ve de seviliyorsanız işte hayatın anlamı budur.
      Severek ve sevilerek yaşamak…
      Başta YARADAN'ı sevmek…
      Vatanı, Milleti, Bayrağı sevmek…
      Dostları unutmayalım…
"Ne demiş atasözümüz "dostum olsun da uzakta olsun." Kalın sağlıkla…
Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden tebessüm, evinizden huzur eksik olmasın.
Esenlikler. 
           Yeni Güç Gazetesi/ Sayı:109 Tarih:18 Temmuz 2008


Rabia Gölbaşı, çok sevdiği ve Başımın Tacı dediği annesiyle
Haber Kaynağı: ÖzSakarya Gazetesi/Tarih: 15. Şubat. 2005 Sayı: 5


Gölbaşı şiir şölenine düzenlediği şiir şölenine katılan hanım şair 
dostları ve annesiyle


Bekir Yalçınkaya, Ahmet Tufan Şentürk, Bekir Mutlu, Yahya Akengin 
gibi şairlerle


Rabia Gölbaşı kitaplarını da imzaladığı bir resim sergisinde


Rıza Akdemir ve şairler Rabia'nın şiir Günü'nde


Ispartalı şairlerden Melahat Ecevit ve Zeki Çelik ve diğer şairlerle


Rabia Gölbaşı, Türkiye"de en çok bayan şaireleri bir araya getiren oldu


Haber Kaynağı: Başkent Sonhaber/Tarih: 16. Ekim. 2003 Sayı: 24
    
  

 
  Bugün 14 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol