Bekir Yalçınkaya Resmi Web Sitesi
  Belgelerle Şarkikaraağaç Oğras Köyü Tarihi
 

ISPARTA ŞARKÎ KARA AĞAC ORVASİ (Oğras) KÖYÜ TARİHİ

(1475’ten 1842’ye) 

Hazırlayan: Bekir YALÇINKAYA

Araştırmacı Gazeteci Yazar Şair

Ankara Yerel Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Genel Sekreteri

 

A-Şarkî Kara Ağac Hakkında

   Hâmid Livâsı’nda Türkmen Soyumuz’un gelip yerleştiği ve barındığı bölgeler içinde vukuubulan Miryeokefalon Savaşı, kendine has ve hasletkâr bir özellik taşır. Yalvac, Eğirdir ve Kara Ağac ekseninde Malazgirt’ten sonra burada açılan 2. Kapı, Anadolu’da Bizans mallığının umudlarına tarihler boyunca ilelebet sed çekecektir.

   Bölgedeki Beyşehir Gölü, İlhanlı Beğlerbeği Emir Çoban’ın oğlu Demirtaş’ın eliyle, Eşrefoğulları’nın Hâkimi Süleyman Bey’i boğmak suretiyle bu beyliğin hükmünü kaybettiren bir med-cezir merkezidir. (1)

   Kubad-ı Âbâd, Yenişar’da Bademlü’nün ‘Dünya Cenneti’ sıfatıyla Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad’ın kâh istirahat, kâh Karamanoğulları’nın belâlarından sığınma mekânı olan bir tahkimli saraydır. Eğirdir akıllı, silâhşör ve iradeli bir Bey olan Hâmid’in açtığı Uluborlu Merkez yolundan, bir asır boyunca yol alıp Bizans Küffarı’na yol vermeyen bir Feleküddin neslin beylik vazifesi sürdürdüğü muazzam bir kaledir.

  ..Ve tarihini öncelikli ele alacağımız Doğu’nun Kutsal Kara’lı Ağac’ı olan Şarkî Kara Ağac, başına gelen ve gelecek olan musibetlerden kurtulmak adına Osmanlı Sultanı I. Murad Han’a satılışına Neşrî’nin: “Ben ol ahdun üzerin tururın didi. Pes Ak-Şehir’i ve Beğ-Şehri’ni ve Yalavac’ı ve Kara Ağac’ı ve Isparda’yı, bu altı pare şehri şer’i mekdupla satubazar itdiler” diyerek not düştüğü Söğüd gölgesinde huzur bulan bir nefsihaneler beldesidir. İşte bu çağların içinden gelen Neâpolis evvelli Kara Ağac; Anadolu şehirleri içinde, en evvel tarihi itibariyle ilk defa Büyük İskender’in M.Ö. 334 yıllarında gerçekleştirdiği Doğu Seferi’nin ardından ticaret şehri olarak kurulmuş bir şehirdir. Neâpolis, yani Yenişehir adıyla iskân olunan Zengibar Köyü’nün zirvesindeki 1181 rakımlı ilk dağ ve yamaç şehrini kuranlar ise (2) M.Ö. 3020 senesinde Asya’dan göç ederek Anamas Dağı’nın Gelendost tarafına nazır 2100 metre yüksekliğindeki (3) alanda Başkent Massalar şehrinin de kurucuları olan Massalar, yani Luviler’dir. Neâpolis’in önemli diğer antik emarelerinden birisi de Kızıldağ mevkîindeki Silindi şeklinde yanlış telâffuz ettiğimiz Selendi’dir. Selendi; Neâpolis devri itibariyle Sallı Massalar’ın şehri Salında demek olup Selendi adı ise Kara Ağac’a yerleşen Türkmenler tarafından XV. Asırdan itibaren kullanılan ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) kaynaklarında Sollar ile birlikte yazılan bir karyedir.

    M.Ö 4000 yılından itibaren bölgenin hâkim güçleri Hititlerdir. Hitit Kralı Anitta, anası Anapa’nın adını verdiği Anabora şehrini ise bugün Salur Sivrisi olarak bilinen Enevre’de kurmuş, zamanla Toroslar’ın başlangıç noktasındaki bu dağa da Maskot Anası manâsına gelen ‘Anamas’ adını vermiştir. (4) Anabura, Büyük İskender ile sağlanan merkezi otorite ve polisi aşan çok şehirli bir teşekkül olan Tetrapolis’in 4. üyesi olmuş, Strabun’da geçen on üç Pisidya şehrinden birisidir. Anabura’dan kalan harabeler, bugün ilçenin güneybatı tarafındaki Salur Köyü’nün batı istikâmetinde rakımı 800 metre olan Kızık kale Dağı’ndaki geniş bir alandadır. Bu antik Anabura’yı Hüseyin Şekercioğlu Anitta’ya dayandırırken, Isparta İl Turizm Müdürlüğü de Roma Devri eseri olarak değerlendirmişlerdir.

   Hititler’in ardından Türk menşeinden olan Marmanatlı Sümerler, sonra Ağralı Aka Türkleri, M.Ö. 1530’dan itibaren Frigyalılar, M.Ö. 800’den itibaren İyonlar, M.Ö. 600’den itibaren Lidyalılar ve M.Ö. 546’dan itibaren de Persler bu bölgeye hâkim olan güçlerdir. 530 yılına kadar Göller Bölgesine hâkim bir diğer güç ise Pisidia Krallığı’dır ve Persler bu krallıktan sonra bölge hâkimiyetinde yer almışlardır. (5) Bölge, 334’ten itibaren Persler’in Balkanlar’daki İskitler’e kadar uzanan hâkimiyetine son veren Büyük İskender ile tanışır ve Makedonya Kralı Büyük İskender’in devrinde ticarî amaçla Neâpolis şehri kurulmuştur.

   Bugünkü Şarkî Kara Ağac ilçe merkezi (Zengibar) civarında olduğu bilinen antik şehir Neâpolis’ten Naturalis Historia adlı eserinde (VI 47) ilk bahseden kişi Plinius’tur. Plinius, antik şehrin Galatia’da olduğuna işaret ederken, Hierosdes ise (672,3) Psidya’da bulunduğundan bahsetmektedir. Ptolomaios ise (V 49), şehri Pisidia’nın Galatia’ya yakın kısmında gösterir. Neâpolis, Beyşehir Gölü’nün kuzeyinde Antiokheia’dan (Yalvac) Likaonya ve Pamphilya’ya giden Roma yolu üzerindedir. Neâpolis’in Apollonia (Uluborlu) ile aynı tarihlerde Trakyalı Kolonistler tarafından kolonize edildiği anlaşılmaktadır. MS III. yüzyıla ait bir kitâbeden bölgede bir Tetrapolis’in olduğu bilinmektedir. Tetrapolis; Yunanca’da dört kent ya da ülkeden oluşan siyasî ve ticarî birliğe verilen bir ad olup Neâpolis de Roma İmparatorluk döneminde bölgede kurulan Tetrapolis’in bir üyesidir. Tetrapolis, Tetrapolis’in üyelerinden Altada (yeri bilinmiyor), Anabura (Enevre) ve Neâpolis (Şarkî Kara Ağac) bilinmekte; fakat dördüncü şehrin ismi bilinmemektedir. A.H.M. Jones, bu dörtlünün Cillanian Ovası Tetrapolisi olabileceğine işaret etmektedir. (6)

   Anabura ise Strabon’da; Şarkî Kara Ağac Salur Köyü’nün güneyinde, Belceğiz Köyü’nün batısında yer alan antik şehrin adı olarak geçmektedir. MÖ. I. yüzyılın ilk çeyreği içinde Strabon’un Geographika isimli eserinde kent halkından Anabouralılar diye bahsedilmektedir. Halbuki Naturalis Historia (Doğa Tarihi) isimli eserini MS 75 yılları civarında yazan Plinius, aynı bölgeyi anlatırken sadece Neâpolis kentinden söz eder. Buradan da anlaşılıyor ki, MS. I. yüzyılda yeni kurulan Neâpolis bölgedeki Anabura’nın adının sönükleşmesine ve önemsiz bir kent durumuna düşmesine sebeb olmuştur. Şehir Roma İmparatorluk döneminde bölgede kurulan Tetrapolis’in bir üyesidir. J. R.Sterrett, Beyşehir Gölü’nün kuzeybatısında Enevre denilen yerde ortaya çıkan kitâbelerden Anabura ismini tesbit ederek şehrin yerini kesinleştirmiştir. Şehir kuzeye alçalan bir yamaç üzerinde kurulmuştur. Şehirde tiyatro ve tapınak kalıntısı ile konut temellerinin izleri görülür. Söz konusu şehirden yakın çevrede bir kalıntı gözükmemekle birlikte Şarkî Kara Ağac İlçe Halk Kütüphanesi’nin bahçesinden arsitrav blokları, sütunlar ve mezar stelleri Isparta Müzesi’ne nakledilmiştir. Enevre yakın tarih itibariyle bölge halkı tarafından daha ziyade su değirmenleriyle de tanınan bir bölgeydi. Buralarda Massalar’ın Salında’sını, Hititler’in Anabura’sını, Büyük İskender ve Trakyalı Kolonistler devrinin Neâpolis’ini bulmak, onların devirlerinden kalma Enevre, Yeniköy, Çeltik, Ördekçi-Kızıldağ Sivrisi ve Zengibar mahallerindeki MÖ’si antik eşyalarla karşılaşmak mümkündür. Dolayısıyla bölgenin bu konuda da derinliğine araştırılması için -elbette Böcüzâde Süleyman Sami’den beri- lokal tarihî sahaya inememiş aydınlarımızla oldukça geç kalınmıştır. Ki taa 15. asırdan beri Kara Ağac’ın Osmanlı arşivlerindeki gizli belgelerini tamamen gün yüzüne çıkarabilmiş değiliz.

 

KAYNAKLAR___________________________________________________

1-Ekrem Memiş, Eski Çağ Türkiye Tarihi, S.Ü.Yayınları, Konya 1989, s. 136

2- Hüseyin Şekercioğlu, Gelendost Tarihi, Bayrak Yay. İst. 1989, s. 43-Ekrem Memiş, a.g.e, S.Ü. Yayınları Konya 1989, s. 19-22

4-H. Şekercioğlu, a.g.e, s. 55-58

5-Ramazan Tunç; Şarkikaraağaç Tarihi 1, İstanbul 2005, s. 12-162

6-Mehmet Özsait, Psidia II, İ.Ü. Edb. Fak. Yayınları, 1980, s. 53-55

 

B-Nefsî Kara Ağac ve Köyleri

   Kara Ağac'ın köyden büyük kazâdan küçük nefsî (şehir) durumunda bulunduğu dönemlerde Hâmidoğulları'ndan mevzu’ubahis satışla Osmanlı İmparatorluğu'na geçişini takiben kısa süre sonra, o güne kadar yazılmayan nâhiye ve karyelerinin sâkinleri ve sâkinlerinin de üretimlerinden vergilerine kadar iştigâl sahaları defterlerde işlenmeye başlanmıştır. Çok iyi bir dereceye ve eğitime tâbi, aynı zamanda çok güzel el yazılarına hâkim Osmanlı il yazıcılarının mükemmel bir şekilde tutmaya başladıkları kayıdların Hâmid Sancağı'ndaki ilki Hicri 906 (1475-1481 yıllarına tekabül) tarihli ve TT 30 numaralı Mufassal Defter’dedir.

   Her ne kadar -Rotih’in yaptırdığı bugünkü Câmi-i Kebir’in kapısındaki kitabeye göre- Nefsî Kara Ağac’ın 1266 yılında kurulduğu yazılı ise de bu tarihin bir asır sonrasında Kara Ağac’ın Nâhiye olarak yazıldığı bu defter daha sonraki defterlere temel teşkil ettiğinden yazı karakteri ve işleniş açısından diğerlerine göre biraz farklıdır. Hâneye esas isimlerin ekseriyetinde mürekkebin dağılması sebebiyle okuma zorluğu ve hattâ bazılarını okuyamama gibi bir durum söz konusudur.

    Buna rağmen işleyiş esasına göre 1475 Tarih ve 30 numaralı TT (Tapu Tahrir) Defteri'nde en başa söz konusu şehir ve karyelerle hâsshâ-i ve tımar işlenmiş, hemen devamında 6'şar sıra olmak üzere hane sahibleri ve onun veledi (oğlu) veya biraderleri; çift, nimçift, caba, bennak veya mücerred durumlarıyla Şeyh, Muhassıl, Yeniçeri, İmam, Fakih, Hoca, Ağa, Kâtib, Kadı gibi ünvanları işlenmiştir. Bu kayıdların sonunda verilen yekûnda bu ilk defterde Çift, Nimçid ve Bennak’lar kaydedilmiş, daha sonra da hasıllar hânesine o yerdeki bütün hayvancılık ve ekimin resm ile öşürleri yazılmıştır.

  1475 tarihi itibariyle kayda geçen Nefsî Kara Ağac'daki 4 mahalle; Mahalle-i Yukarı, Mahalle-i Vasatî, Mahalle-i Câmii Kebir ve Mahalle-i Alcuklar'dır. 40 adet Karyeler (köyler) de; Karye-i Salur, Karye-i Çöküler, Karye-i Yaka-Eymür, Karye-i Çavundur, Karye-i Kullar ve İmecik, 1. Karye-i Armudlu (namı diğer Habillu), Karye-i Ömercik, Karye-i Tunâ-Şâh, Karye-i Çaltı, Karye-i Uşak-Eymür, Karye-i İgdir, Karye-i Süvari, Karye-i Bey, Karye-i Karkın, Karye-i Sürtme, Karye-i Fukahalar, Karye-i Karlu, Karye-i Sollar ve Selendi, Karye-i Çeltik, Karye-i Bilcüğez, Karye-i Uludinek, Karye-i Çarıksaray, Karye-i Uluköy, Karye-i Yakaköy, Karye-i Bayat, Karye-i Ömercik, Karye-i Karlu, Karye-i Kürtün, Karye-i Nekid, Karye-i Arak, Karye-i Saraycık, Karye-i Orvasi, Karye-i Arslandoğmuş, Karye-i Nudra, Karye-i Köprü, 2. Karye-i Armudlu, Karye-i Zengibar, Karye-i Ördekçi, Karye-i Viran ve Karye-i Akça-Kala'dır.

   Tek Cemâ'ât Karakuzulu Cem'â'atidir ve Bölükleri de Bölük Bozlu, Bölük Kara Yaka ve Bölük Şarvan'dır. 3 Mezra‘a ise; Mezra-i Selendi, Bağçe-Mezra‘a Karye-i Çeltik ve Mezra‘a Kullar İmecik'tir. Buna göre Kara Ağac'da bu tarihte 4 mahalle, 4 bölük, 40 köy ve 3 mezra'a olmak üzere 51 adet yerleşim yeri bulunmaktadır.

 

C-OĞRAS Köyü Hakkında

1-Fatih Sultan Mehmed Dönemi (1475-1481) Defter No: TT 00 30

 Osmanlı’da ilk Mufassal (Tafsilatlı) Defterler’in yazıldığı tarih 1475’tir. Fatih Sultan Mehmed Dönemi olan bu tarihlerdeki yazılımlar 1481’e kadar sürmüş, daha sonra II. Bayezîd-i Veli döneminde de (1501 Öncesi) tahrirler devam ettirilmiştir.

   1475’teki ilk kayıdlarda adı Orvasi olarak geçen Oğras TT 00 30 nolu dafterin 579 ve 580. sayfalarında yer almıştır. Buna göre Orvasi’de 10 hanede 50 nüfus vardır. Bunların 2 çift (75 ila 150 dönüm arası arazi sahibi) 5 nimçift (75 dönüm ve altında arazi sahibi), 3’ü de bennak (Evli vergiye tâbi) olub hiç mücerred (bekâr nüfus) bulunmamaktadır.

1475-1481’de Hâne ve Nüfus Durumu

Karye-i Orvasi

Sh/Nr.

 Hâne

 Nüf.

 

579-580

10

50

    Köyün ilk oturan 10 neferi: Hızır veled-i (oğlu) Mahmud çift, İvaz oğlu Yusuf çift, Hamza oğlu Bayezid nimçift, Hacı birader-i o. nimçift, İvaz oğlu Nasuh nimçift, Yusuf birader-i o. nimçift, Yahya .. bennak, Ahmed oğlu o. bennak, Ali oğlu Kösü Mehmed nimçift, Hacı Bayram oğlu Aydoğmuş bennak adını taşımaktadır.

   Ürün bakımından pek fazla geliri olmayan Orvasi’de 1475’te tarihlerinde yetiştirilen ürünler Buğday ve arpa olub beslenen koyunlar ve onlara verilen otlar içinde resm vergisi alınmaktadır. Birkaç kalem bazı vergiler de bulunmaktadır..

 

2-1501 Önce Orvasi Karyesi (Köyü) II. Bayezîd-i Veli Dönemi Defter No: TT 0994

1501 Öncesi Hâne ve Nüfus Durumu

Karye-i Orvasi

Sh/Nr.

 Hâne

 Nüf.

 

345

8

40

   II. Bayezîd-i Veli Dönemi olan 1501 ve öncesi TT 0994 Nolu defterin 350. sayfasında kayıdlı Orvasi’in 8 hanesindeki neferler: Hızır veled-i (oğlu) Muhammed çift, İvaz oğlu Yahya çift, Hamza oğlu Bayezid nimçift, Hacı birader-i o., Yusuf oğlu Nasuh nimçift, İvaz oğlu Nasuh nimçift, Hamza oğlu Yahya bennak, Ali oğlu Kösü Mehmed nimçift’tir.  Buna göre köyde 2 çift, 5 nimçift ve 1 adet de bennak olup nüfusu 40’tır

   Orvasi 1475’te 10 hane ve 50 nüfuslu iken 1501’de 8 hane 40 nüfus ile 2 hane küçülmüş ve nüfusu da 10 kişi azalmıştır.  Diğer köylere göre çok az ürünü olan Orvasi’de 1501 tarihlerinde yetiştirilen ürünler Buğday ve arpa olub beslenen koyunlar ve onlara verilen otlar içinde resm vergisi alınmaktadır. Birkaç kalem bazı vergiler de bulunmaktadır.

3-1522 Kara Ağac’ının Köylerinde Hasılat Durumu

    1522’de Hâne ve Nüfus Durumu

Karye-i Orvasi

Sh/Nr.

 Hâne

 Nüf.

 

508

5

21

   1522 Tarih ve TT 0121 Numaralı Mufassal (Tafsilatlı) defterde kayıdlı Orvasi’in (Oğras) bu tarihteki nüfus durumu hane 5, nefer 5 olarak ve nüfus 21 olarak geçmektedir. Kayıdlara göre Orvasi (Oğras) nüfusunu teşkil eden kişiler: Nasuh veled-i (oğlu) Hamza çift, Süleyman oğlu Yusuf çift (75-150 Dönüm arası tarla sahibi), Abdulkerim oğlu Abdurrahman çift, İsmail oğlu Yusuf nimçift (75 dönüm tarla sahibi), Karaoğlan oğlu Ahmed nimçifttir ki buna göre köyde; 3 çift, 2 nimçift olarak 21 nüfus bulunmamaktadır. 3533 guruş hasılat tutarı olan köyün arazi durumuna gelince husus hakkında 1530 Tarih ve 438 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri’nin 320. Sayfasının en alt sırasında yazılı Orvasi’nin arazi durumunu belirtici Mescid Vakfı kaydı görünmemektedir.

 

4-TK-KKA 51 Nolu Tarihsiz Mufassal Defteri 184-405 Sıra No’da Orvasi Köyü

     Bu tarihte Kara Ağac’ın 10 köyünde zeamet vardır ki bunlar Karlı, Sollar ve Selendi, Armutlu, Fakihler, Sürtme, Akça-kal’a, Çeltik, Armudlu ve Ördekçi ile Bilcüğez’dir. Orvasi (Oğras) ise bunların arasında hem tımar, hem zeamet denen vergi kontrolcüleri, hem de imamdan yoksun bir Türkmen köyü olarak yer alır. Buna rağmen Çaltı, Belceğiz, Sürtme, Ördekçi, Nudra ve hattâ bugün tarih sahnesinden silinen Ömercik, Çeltik Yağcı, Çökiler ve Orvasi de (Oğras) soya ve boya dayalı köy adları dışında ve ‘Uğranılan Yer’ meâlinde bir ad almıştır. Lâkin Orvasi bir Türkmen köyüdür ve Kara Ağac’a II. Kılıç Arslan dönemi 1203’te yerleştirilen Hâmid Bey’in aşiretinden olan Saçıkaralılar’dan olduğu da muhakkaktır.

1567’de Hâne Nüfus ve Hasıl Durumu

Karye-i Orvasi

Sh/Nr.

Hâne

Nefer

Nüfus

Hasıl

 

184/405

10

15

45

3.000

   1567 tarihi itibariyle 1522’ye göre Orvasi’de nüfusu artışı söz konusudur. 10 hanede 15 nefer yazılı 45 nüfuslu Orvasi’de (Oğras) nim bennak ve mücerred resmi (vergi) yanı sıra Hınta (buğday) Şair (arpa), ayrıca ot ve benzeri gelir ve öşrleri vardır.  Köydeki nüfus durumu da şöyledir:1 nim, 1 nimçift, 8 bennak, 5 mücerred olub tarlası olan çift görünmemektedir. Buna göre (ki her hane 5 nüfus olarak esas alınmıştır) 45 nüfusu olan Orvasi’nin (Oğras) sâkinleri; Eves Fakih veled-i (oğlu) Süleyman bennak (Evli), Âlemşah oğlu o. bennak, İsmail mezbur o (Onun biraderi). Mücerred (Bekâr), Piri oğlu Pir Kulu nimçift (75 Dönüm Tarla sahibi), Hasib mezbur o. bennak, Yusuf oğlu o. mücerred,  İsmed.. oğlu Pir Kulu bennak, Süleyman oğlu Piri bennak, İbrahim mezbur o. bennak, Mustafa oğlu Kerim nim, Kaleli .. oğlu o. mücerred, Hacı Bali mezbur o. mücerred, Sinan mezbur o. mücerred, Mehmed oğlu Meli bennak ve Mustafa mezbur o. bennak şeklinde yazılmıştır.

   TK-KKA 51 Nolu Tarihsiz Mufassal'da Öşür ve Resmleri

   Orvasi

Sr

CNBM

Hınta (Buğday)

Şa'ir (Arpa)

Bağ

Ze.

Badı Heva

Kovan

 

417

118

19-1520

10-600

120

30

130

20

    Kara Ağac geneli köylerin ürünlerine baktığımızda da buğdayda Salur en başta gelirken onu takibeden köyler Karlı, Armudlu, Ömercik, Nekid ve Bilcüğez’dir. En fazla arpa Yaka-Eymür’de, ardından Salur’dadır. Bağ ve bad-ı heva bakımından Ulu-dinek çok önlerde seyrederken Orvasi’de afyon ekilmezken önemli ölçüde bağcılık ve biraz da arıcılık vardır. Arıcılıkta (Kovan) ise Salur ile Ulu-dinek, afyon’da Bilcüğez ve Viran, bostanda ise Salur ve Çeltik en fazla üreten ve öşür ödeyen yerlerdir. Yine Orvasi’de (Oğras) düşük seviyede görülen zemistânide (kışlık giyecek) ise Yaka-Eymür, Salur ve Çöküler aynı miktar ile başı çekerken cebe, nim, bennak ve mücerred resminde Ömercik diğer köylere büyük fark atıyor. Bu durumda Salur’u, en fazla buğday, bal ve bostan üreten, aynı zamanda en çok zemistâni (kışlık giyecek için verilen para) alan köy olarak görüyoruz. Yaka-Eymür arpa, Bilcüğez afyon, Ulu-dinek de bağ ile rekor seviyede üretim gösteriyorlar. Nâhiyede Sürtme, Nevşirvan ve Kürtün olmak üzere sadece üç köyde bağ dikilmiyor. Afyon ekiminde ise köyler neredeyse yarı yarıya fire veriyor. Tam 14 köyde ekim yapılmıyor. Bizim dikkatimizi çeken en önemli husus, coğrafi açıdan rakım düşüklüğü olan ve özellikle Beyşehir Gölü seviyesine yakın köylerin daha verimsizlik göstermesidir. Öyle ki Fakihler ve Çeltik, Salur ile sınırlı olmalarına rağmen her ikisinde de ciddi üretim azlığı göze çarpıyor. Çeltik sadece bostanda Salur’un ardından ikinci sırayı alıyor. Elbette Nâhiye Kara Ağac ovasında söz konusu olan verim, yalnızca tarıma dayalı değildir. Bu bölgede aşiretlerin gelir kaynaklarından en önemlisi olan hayvancılık da yapılmıştır.

 

D-51 Nolu Son Mufassal’a Göre Kara Ağac ve Karyeleri

      “Nefsi Kara Ağac ve Karyelerinin 1567’de Hâne Nüfus ve Hasıl Durumu” tablosu itibariyle Kara Ağac ve köylerinde hane ve nüfus ve gelir durumu hakkında genel bir bilgiye sahib olmak mümkündür. Orvasi’nin (Oğras) 3.000 guruş olarak hesablandığı öşür ve gelir kaynağını teşkil eden ürün durumu köye ait defterin 417 nolu sayfasının altında yer aldığı gibi “Kara Ağac'ın TK-KKA 51 Nolu Tarihsiz Mufassal'da Öşür ve Resmleri” başlığı altındaki bir tablomuzda da belirtilmiştir.  

   Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Kuyud-ı Kadime Arşivi’nde bulunan bu mufassal defter, daha öncekilere göre daha gelişmiş ve çok güzel bir yazı üslûbuyla işlenmiş olup, okumada en kolay olanıdır. Defterdeki bilgiler itibariyle, bize hanelerin ve dolayısiyle buna bağlı olarak da nüfusun arttığını gösteren defterin hemen başındaki mukaddemenin de, Kara Ağac’daki bazı köy ve mevkileri belirtmesi açısından önemi oldukça büyüktür. Elimizde tam teşekküllü belgeler olmasına rağmen isimlerin ekseriyetle, veled-i Ahmed ve veled-i Mehmed gibi mükerrerlik gösterişi itibariyle 1567 ile 1831 nüfusundaki sâkinleri birleştirerek bir sülâle şeceresi çıkarmak mümkün değildir.

   Bu itibarla bugüne göre geriye giderek en sağlıklı sülâle hareketini bulmak için 1831 Osmanlı Genel Nüfus Sayımını esas almak zorundayız. Çünkü Osmanlı’daki bu ilk nüfus sayımı daha gerilerdeki; yani ne 1475, ne de 1501, 1530 ve 1567’lerdeki kayıdlara hiç benzemez. Daha tafsilatlı ve sülâleler lâkaba dayalı kayıdlara alınmışlardır. Bunun içindir ki elimizdeki belgelerde Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid-i Veli, Yavuz Sultan Selim, Kanuni ve II. Selim dönemlerine ait Oğras (Orvasi) Köyü sâkinleri mevcut olsa da 1831 ile bağlantı kurulamayacağından bunların hane ve adlarını vermeye ihtiyaç duymadık.  

 

E-Karye-i Oğras (Orvasi) Tâ‘bi Kara Ağac

                 Defter No: 58-436

   Bütün bu bilgileri ihtiva eden defterler ise bizim esas aldığımız yıllara göre daha ileride (H.1260-1261) 1840’ü yıllarda yazılmıştır. 1839 Osmanlı Genel Nüfus Sayımı itibariyle gördüğümüz çiftçi-rençber, çoban, bakkal (bak’al), derzi, debbağ, helvacı ve berber gibi meslekî hususların analizinde rençber-çiftçi ifadesinin yoğunluğu hattâ neredeyse tamamı bize Kara Ağac ve köylerinde daha ziyade ziraî faaliyetlerin revaçta olduğunu göstermektedir.

 

OĞRAS KÖYÜ’nün 1831 NÜFUSU

1831 Tarih ve 3237/291 No’lu İCMAL Defteri

   Hâmid Sancağı, Ağlasun, İncir, Kara Ağac-ı Yalvac, Afşar Kazâsı Hicri 1246 (M.1831) Tarih ve 3237 Nolu Müslim Defteri’nin 271. sayfasında yer alan Oğras (Orvasi) Köyü’nün sâkinleri 1831’deki Osmanlı Genel Nüfus Sayımı itibariyle kayıd altına alınmıştır. Buna göre köyün halkı aşağıda görüldüğü üzre 16 Kişi Ter ve Kara Bıyıklı, 11 kişi Kara ve Sarı Sakallı, 28 kişi Bir Yaşından 16 Yaşına Kadar Varınca, 13 kişi Ak ve Kır Sakallı ve Alil ve 2 kişi de Asâkir-i Mansure’de (Asker mensubu) Olanlar olarak yekûn 70 kişiden teşekkül etmektedir. Bu kişiler akrabalık bağları, mesleği, doğum ve ölümü ile yaşları itibariyle aşağıda gösterilmiştir.

      

Defter No: 3237/292 Sayfa No: 203

Molla Osman İmam ve Hatib Yaşı 50

Oğlu Ahmed Terbıyıklı Yaşı 17

Dolma oğlu Ali Muhtar Yaşı 55

Oğlu Mehmed Karabıyıklı Yaşı 25

Mehmed’in oğlu Mehmed Doğumu Hicrî 1250 (*) (Miladî 1835)

Mehmed’in oğlu Veli, Mehmed’in oğlu Mehmed Doğumu 1250

Mehmed’in oğlu Veli Yaşı 2

Yeğen oğlu Ali Yaşı 60, -Oğlu Mehmed Yaşı 28, -Oğlu Ramazan Yaşı 6, -Oğlu Durmuş Yaşı 1

-Ali’nin oğlu Mevlüd Terbıyıklı Yaşı 17, -Ali’nin oğlu Hüseyin Yaşı 12, -Ali’nin oğlu Ali Yaşı 7

Yeğen oğlu Ahmed Karasakallı Yaşı 35 Ölümü 1254, -Oğlu İsmail Doğumu 1253, -Oğlu Ali Doğumu 1254, -Oğlu Süleyman Terbıyıklı Yaşı 20

Süleyman’ın oğlu Mustafa Yaşı 2

Ahmed’in oğlu Abdullah Yaşı 7, -Ahmed’in oğlu Ahmed Yaşı 9, -Ahmed’in oğlu Abdullah Yaşı 7

Mehmed oğlu Mehmed Yaşı 65, Oğlu Mehmed Yaşı 7

Hanif oğlu Halil Karasakallı Yaşı 30

Kardeşi Abdurrahman Terbıyıklı Yaşı 17

Karaosmanoğlu Ahmed Terbıyıklı Yaşı 20

Kardeşi İbrahim Terbıyıklı Yaşı 17, -Kardeşi Osman Yaşı 6 Ölümü 1250

Delimahmud oğlu Güzel Karasakallı Yaşı 30, -Oğlu İsmail Yaşı 7

Delimahmud oğlu Ömer Yaşı 10

Hanif oğlu Memiş Sarısakallı Yaşı 30, -Oğlu Hanif Doğumu 1247 Ölümü 125, -Oğlu Hüseyin Doğumu 1250 Ölümü 1251

Molla Ali oğlu Mustafa Yaşı 70 Ölümü 1247, -Oğlu İbiş Yaşı 50

İbiş’in oğlu İbiş Doğumu 1247, İbişi’in oğlu Mehmed Ali Askere gitti 1250 Yaşı 17,- İbiş’in oğlu Hüseyin Yaşı 5, -İbiş’in oğlu Osman Yaşı 3

Zeybek oğlu Mehmed Karasakallı Yaşı 40, -Oğlu İbrahim Terbıyıklı Yaşı 17, -Oğlu Halil Yaşı 9

Receb oğlu İbiş Karasakallı Yaşı 30, -Oğlu Hasan Yaşı 4

Kardeşi Receb Terbıyıklı Yaşı 18

Receb’in oğlu Musa Doğumu 1249, -Receb’in oğlu Mustafa Doğumu 1250

İbiş’in kardeşi Mehmed Yaşı 5

Karaalioğlu Yakub Yaşı 50

İmamoğlu Mehmed Karasakallı Yaşı 40

Oğlu Abdulbaki Yaşı 12, -Oğlu Mehmed Yaşı 7

İmamoğlu İsmail Sarısakallı Yaşı 30

Deli Mahmud oğlu Mustafa Karasakallı Yaşı 35 Ölümü 1250, -Oğlu Hasan Hüseyin Yaşı 15

Cebeci (*) oğlu Abdulhalim Yaşı 65 Ölümü 1249, -Oğlu Ali Terbıyıklı Yaşı 17, -Oğlu Mustafa Yaşı 8

Çubukcu oğlu Ömer Yaşı 50, -Oğlu Ömer Doğumu 1252

Hanif oğlu Ali Yaşı 50

Oğlu Nebi Terbıyıklı Yaşı 17

Ecem oğlu Mehmed Yaşı 55

Oğlu Yunus Askerde (Mansure) Yaşı.., -Oğlu Hüseyin Yaşı 2 Ölümü 1250

Ümed oğlu Mehmed Karabıyıklı Yaşı 25

Oğlu Abdurrahman Doğumu 1247, -Oğlu Ümmed Doğumu 1249, -Oğlu Mehmed Doğumu 1254

Hanifi oğlu Üveys Yaşı 27, -Oğlu Mehmed Doğumu 1254

Kardeşi İbiş Askerde (Mansure) Yaşı ..

İbiş’in oğlu Mehmed Doğumu 1251

İbrahim oğlu Mehmed Ali Karabıyıklı Yaşı 25, -Oğlu İbrahim Yaşı 2

Molla Ali oğlu İbiş Karasakallı Yaşı 40 Ölümü 1250, -Molla Ali oğlu Ömer Yaşı 60

Memiş oğlu Halil Karabıyıklı Yaşı 25, -Oğlu Süleyman Yaşı 4, -Oğlu Mustafa Doğumu 1250, Oğlu Ahmed Doğumu 1254

Kemal oğlu Süleyman Karasakallı Vakıf Dinek Köyüne Nakil 1249 Yaşı 40

-Oğlu İbrahim Vakıf Dinek Köyüne nakil 1249 Yaşı 3, Oğlu Süleyman Vakıf Dinek Köyüne nakil Yaşı 1

Kel Ahmed oğlu Mustafa Yaşı 55 Ölümü 1254; -Oğlu Ahmed Yaşı 3 Ölümü 1254

 

Cebeci (*) ; Köyde Cabacılar olarak bilinir

 

------------------------------------------------

-Ter ve Karabıyıklı 16   

-Kara ve Sarı Sakallı 11  

-Bir Yaşından 16 Yaşına Varınca 28

-Ak ve Kır Sakallı Alil 13  

-Asakir-i Mansurede Olanlar 2            

              YEKÛN: 70

 

(*) Hicrî Tarihe 585 yıl eklenerek Milâdî tarih bulunur

 

Kazâ-i Kara Ağac-ı Yalvac 11 Şubat 1842 Tarihli Vergi Defterinde Oğras Köyü Sâkinleri

    Bizim bu köy tarihleri içinde ele aldığımız Oğras Köyü’ne ait defterler; 1475’ten itibaren 1501, 1522 ve 1567 Mufassal (Tarihsiz) Defter olmak üzere 4, 1831 Tarihli Osmanlı Genel Nüfus Sayımı Defteri, 1831 İcmal Defteri ve 1 aded de 1842 Vergi defterleridir. Ayrıca bu seriye girebilecek 1 de Temettü’at Defteri vardır ki böylece 8 defterde Oğras kaydı bulunmaktadır. Vergi defterleri 1842’de ele alınan ve Temettü’ât defterlerinden önceki son defterlerdir. Osmanlı’da esasen bir hayli defter daha vardır. Bunları incelesek de burada ele almadık.

  Ana başlık altında “Vakt-i tevzide İhsan-ı Şahaneden 134 kuruş fazla kalmakla meblağ-ı mezburdan 67 kııruş Uğras karyesinde cümle marifetiyle iane olunduğu kayıdşod” kaydı bulunan Oğras Köyü, Kara Ağac’ın tâbi olduğu Yalvac Kara Ağacı Vergi Defteri’nin 31. sayfasında yer almaktadır. İşte o vergiye tâbi Oğras ahalileri:

 

31/1-İmam Nizamoğlu Hafız Osman veled-i (oğlu) Ömer

31/2- Muhtar-ı evvel Hanifioğlu Halil veledi Mustafa

31/3-Muhtar-ı sâni Zeybekoğlu Mehmed oğlu Mehmed

31/4-Çiftçi Receboğlu Receb oğlu Receb

31/5-Çiftçi Yeğenoğulları Mehmed ve Mevlud ve Hüseyin oğlu Ali

31/6-Çiftçi Yeğenoğulları Süleyman ve Ahmed ve Abak oğlu Ahmed

31/7-Çiftçi Dolmaoğlu Güzel oğlu Ali

31/8-Çiftçi Hanifioğlu Güzel oğlu Mehmed

31/9-Rençber Hanifioğlu Memiş oğlu Süleyman

31/10-Çiftçi Halil oğlu Ahmed

31/11-Çiftçi İmamoğlu İsmail oğlu Mehmed

31/12-Rençber İmamoğlu Mehmed oğlu Mehmed

31/13-Çiftçi Hanifioğlu Veyis oğlu Hanifi

31/14-Rençber Hanifioğlu İbiş oğlu Mehmed

31/15-Çiftçi Lokman oğlu Himmed

31/16-Çiftçi Mustafa oğlu Mustafa

31/17-Rençber Ahmed oğlu Osman

31/18-Rençber Apak Abdullah oğlu Mehmed

31/19-Rençber Mehmedali oğlu İbiş

31/20-Rençber Mehmed oğlu Mehmed

32/1-Rençber İbiş oğlu Receb

32/2-Rençber Mehmed oğlu Mustafa

32/3-Rençber Halil oğlu Hasan

 

F-Karye-i Oğras Sâkinleri

   “Hâmid Sancağı’nda Kain Kara Ağac-ı Yalvac Kazası’nın Kasaba ve Karahalarında mütemekkin Ahali İslâm Nüfus Defteri” olarak 1839’de İlk Yapılan Osmanlı Genel Nüfus Sayımı itibariyle Oğras veya Orvasi adı geçmezken Yalvac Defteri’nin defterin 73-453 ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün H. 1256 Tarih ve 3262 Sıra Nu’maralı Nüfus Defteri’nin 151-153. Varaklarında (sayfa) “Karye-i Arak-ı Süflâ; Mahalle-i Ulvi, tâbi Kara Ağac” Kaydı bulunmaktadır. (Bu karye Süflâ tâbiri itibariyle ‘Aşağı, Alçak Arak’ adını taşıdığından Oğras olup olmadığı araştırılacaktır. Arak-ı Ulvî de Yüksek, Yukarı Arak demektir.)

    Bu kayda göre Arak-ı Süflâ’nın nüfusunda yer alanlara baktığımızda bu tarihte köyde;  29 hanede 59 nefer vardır. Bugüne ışık tutacak ve ecdadın büyüklerine ulaşma imkânı sağlayacak ve hem nüfus, hem de vergi defterlerinde kayıdlı Arak-ı Süfla’nın sâkinleri aşağıda verilmiştir.

 

Karye-i Arak-ı Süflâ; Mahalle-i Ulvi, Tâbi Kara Ağac

Defter No: 73-453

DH1/1-Mezbur, imamı ortaboylu, karasakallı çiftçi Mahmud veled-i (oğlu) İsmail, 28

        2-Oğlu İsmail, 10

DH2/3-Ortaboylu, karasakallı çiftçi Eyub veled-i Süleyman, 40

        4-Oğlu şab-ı emred Süleyman, 14

DH3/5-Ömer Beyin oğlu şab-ı emred rençber İbrahim veled-i Ömer, 14

       6-Karındaşı şab-ı emred Ramazan, 10

DH4/7-Ortaboylu, aksakallı rençber Osman veled-i Süleyman, 60

        8-Oğlu şab-ı emred Süleyman, 11

        9-Diğer oğlu Mustafa, 8

DH5/10-Ortaboylu, kumralsakallı çiftçi Abdülkadir veled-i İsmail, 35

        11-Oğlu şab-ı emred Hüseyin, 10

        12-Diğer oğlu Ahmed, 5

DH6/13-Ortaboylu, kumralsakallı çiftçi Muslu veled-i İsmail, 30

DH7/14-Ortaboylu, kırsakallı çiftçi Süleyman veled-i Ali, 55

        15-Oğlu Hüseyin, 4

DH8/16-Ortaboylu, aksakallı çiftçi Ali veled-i Abdurrahman, 65

        17-Oğlu ortaboylu, sarısakallı Abdurrahman veled-i Ali, 30

        18-Diğer oğlu terbıyıklı Mehmed, 20

        19-Diğer oğlu şab-ı emred Hasan, 14

DH9/20-Ortaboylu, terbıyıklı çiftçi Ahmed veled-i Nebi, 23

        21-Oğlu Nebi, 1

DH10/22-Kısaboylu, kösesakallı çiftçi Osman veled-i Osman, 35

          23-Oğlu şab-ı emred Bekir, 16

          24-Diğer oğlu şab-ı emred Süleyman, 12

          25-Diğer oğlu Ramazan, 4

DH11/26-Ortaboylu, karasakallı çiftçi Hüseyin veled-i Emrullah, 13

         27-Oğlu şab-ı emred Emrullah, 13

DH12/28-Redif, karındaşı, ortaboylu, karasakallı Ali veled-i Emrullah, 20

          29-Oğlu şab-ı emred Süleyman, 9

          30-Diğer oğlu Mevlüd, 2

DH13/31-Kırcıömeroğlu Ömer veled-i Abdurrahman, 5

          32-Karındaşı Mehmed, 1

DH14/33-Ortaboylu, kumralsakallı çiftçi İsmail veled-i Osman, 53

          34-Oğlu Mehmed, 8

          35-Diğer oğlu Halil, 1

DH15/36-Ortaboylu, terbıyıklı rençber Osman veled-i Osman, 22

DH16/37-Ortaboylu, kumralsakallı rençber Osman veled-i Abdullah, 50

DH17/38-Uzunboylu, kumralsakallı rençber Yahya veled-i İbrahim, 55

DH18/39-Orta boylu, aksakallı rençber Hüseyin veled-i Ali, 40

          40-Oğlu, orta boylu, ter bıyıklı Ali, 20

DH19/41-Ortaboylu, kumralsakallı rençber Osman veled-i Ali, 45

         42-Oğlu Ömer, 2

DH20/43-Ortaboylu, şab-ı emred rençber Hüseyin veled-i Osman, 12

DH21/44-Ortaboylu, kırsakallı çiftçi Ali veled-i Mahmud, 50

          45-Oğlu Mustafa, 8, 46-Diğer oğlu Mehmed, 1

DH22/47-Ortaboylu, terbıyıklı rençber Mahmud veled-i Hüseyin, 13

DH23/48-Ortaboylu, karasakallı çiftçi Seyfi veled-i Süleyman, 35

          49-Oğlu şab-ı emred Mehmed, 13

DH24/50-Ortaboylu, kumralsakallı rençber İbiş veled-i Bekir, 55

DH25/51-Ortaboylu, kumralsakallı rençber Şaban veled-i Bekir, 35

          52-Oğlu Bekir, 1

DH26/53-Ortaboylu, karasakallı rençber Memiş veled-i Abdülkerim, 40

          54-Oğlu şab-ı emred Ahmed, 14

          55-Diğer oğlu İsmail, 10, 56-Diğer oğlu Abdülkerim, 1

DH27/57-Ortaboylu, kara sakallı rençber Veli veled-i Abdülkerim, 30

DH28/58-Ortaboylu, terbıyıklı rençber Abdurrahman, 25

DH29/59-Mansureden, ortaboylu, karabıyıklı Derviş veled-i Ömer, 25

 

NETİCE

    Şarkî Kara Ağac’ı ilgilendiren Nüfus Sayımı Defterleri yanı sıra ayrıca kişilerin meslekleri ile sahib oldukları tarla ve hayvanat, bunları ilgilendiren 1840 ve 1841 yıllarındaki iki senelik hasılatları ve bunlar için ödedikleri vergilerin yekûnlarını gösteren ve Temettü’ât denilen Kazanç Defterleri de Osmanlı Devleti’nde tutulmuştur. Temettü’âtlar ekseri köy veya şehirlerin varlıklı simalarını ilgilendirdiği gibi amele, çoban, oduncu, değirmenci, zira’at erbabı, imam, hatib vs. kimseleri de ilgilendirmekteydi.

  Bu defterlerde kişiler 1831’den 10 yıl sonra yazıldıklarından yakın tarihe ait sülâlelerin aranmasında da bir kolaylık sağlaması bakımından önemli sayılırlar. Osmanlı Devleti’nde ayrıca 1893 öncesi ve bu tarihte de sayımlar yapılmışsa da başarı sağlanamadığından Hicrî 1320 (1904-1905) tarihindeki sayım, Kadın ve Erkek’lerin ilk defa bir arada sayılması hususiyetiyle çok öneme sahibdir.

    Osmanlı Arşivleri’nde bulunmayıp il ve ilçelerin nüfus müdürlüklerinde muhafaza edilen 1904 Nüfus Sayımı Defterleri bugüne göre Sülâle araştırmaları için de çok faydalı bir durum arzeder.

   Bu itibarla Belceğiz Köyü’ne ait 1904 Yılı Nüfus Defterleri bilgilerini, elimizde mevcut olmadığından değerlendiremiyoruz. Buna rağmen OĞRAS Köyü’nün Genel Nüfus Hareketleri hakkında kendi vatandaşlarına fayda sağladığımızı umuyoruz. 

 
  Bugün 21 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol